Canon, 1987’de EF mount’u tanıttığında, fotoğraf dünyası için bu bir devrimdi. Otomatik netleme motorunu lensin içine yerleştirerek hem hız hem de kullanım kolaylığı sağladı. Yıllarca EF lensler, profesyonel stüdyo çekimlerinden sokak fotoğrafçılığına kadar her alanda tercih edildi. Ama teknoloji durmuyor. 2018’de Canon, aynasız devrimini başlatan RF sistemini duyurdu. Kısa flanş mesafesi, gelişmiş optik tasarım ve yeni nesil elektronik iletişim ile RF serisi, Canon’un aynasız gövdelerle gelecek planının bel kemiği haline geldi.
Bugün Canon kullanıcısının aklına ilk düşen soru şu: Mevcut EF lens koleksiyonumu kullanmaya devam mı etmeliyim, yoksa RF sistemine yatırım yapıp tam performans mı almalıyım?
Bu rehberde sadece teknik detay değil, örnek senaryolar, fiyat aralıkları, hangi kullanıcıya hangi kombinasyonun mantıklı olacağı gibi pratik bilgileri de bulacaksınız. Haydi başlayalım.
1. EF Sistemi: Canon’un Geleneksel Dayanak Noktası
Canon, 1987 yılında EF sistemiyle fotoğraf dünyasında yeni bir sayfa açtı. O dönemin devrimi sayılan bu lens yuvası, otomatik netleme motorunu lensin içine taşıyarak kullanıcılara hız ve sessizlik sağladı. Bugün geriye dönüp bakıldığında EF sisteminin 35 yılı aşkın süredir fotoğrafçılara sunduğu güven, çeşitlilik ve sağlamlık çok net görülebiliyor.
Bugün hâlâ yüzlerce EF lens ikinci elde bulunabilir durumda. En popüler modellerden biri olan EF 50mm f/1.8 STM, uygun fiyatı ve basitliğiyle neredeyse her Canon kullanıcısının çantasında yer aldı. Portre çekenler için EF 85mm f/1.8 veya düğün fotoğrafçıları arasında efsaneleşmiş EF 70-200mm f/2.8L IS gibi L serisi lensler, hâlâ ciddi bir referans noktasıdır. Üstelik bu lenslerin pek çoğu adaptör sayesinde Canon’un yeni aynasız gövdelerinde de görevini sürdürüyor.
EF sisteminin güçlü kalmasının bir diğer nedeni de uygun fiyatlı yedek parça ve geniş ikinci el pazarının canlılığıdır. Fotoğrafçılığa yeni başlayan birinin, bir DSLR gövde ve birkaç EF lensle kendini geliştirmesi hâlâ en hesaplı yoldur. Bu lensler dayanıklıdır, tamir edilebilir, çoğu zaman performans kaybı yaşatmadan uzun yıllar kullanılabilir.
Yine de Canon’un yeni yatırımlarını artık RF sistemine yönlendirdiği gerçeği, EF kullanıcılarının bir noktada geçiş planı yapmasını kaçınılmaz kılıyor.
2. RF Sistemi: Aynasız Dünyanın Yeni Merkez Üssü
Canon’un 2018 yılında duyurduğu RF sistemi, aynasız gövde teknolojisinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıktı. DSLR gövdelerdeki ayna mekanizması ortadan kalktığı için, mühendisler sensörle lens arasındaki mesafeyi kısaltarak daha verimli bir optik yapı tasarlama fırsatı buldu. Bu kısa mesafe sayesinde ışığın sensöre ulaşma yolu daha az engelle karşılaşıyor ve lens tasarımlarında daha geniş diyafram, daha yüksek netlik gibi avantajlar sağlanıyor.
Bugün Canon’un RF serisi, hem bütçe dostu giriş seviyesi lensler hem de optik açıdan iddialı üst segment modeller sunarak her seviyeden fotoğrafçının beklentisini karşılıyor. Örneğin RF 50mm f/1.8 STM, EF versiyonu kadar yaygın ve sevilen bir lens olmasının yanında, daha modern bir netleme mekanizmasıyla öne çıkıyor. Daha yüksek seviye arayan kullanıcılar içinse DSLR döneminde teknik olarak ped de mümkün olmayan sabit f/2 diyafram açıklığına sahip RF 28-70mm gibi benzersiz zoom lensler dikkat çekiyor. Video prodüksiyonu, içerik üretimi veya stüdyo çekimleri gibi alanlarda RF lenslerin sessiz netleme yeteneği, gövdeyle tam uyumlu titreşim engelleme ve ek kontrol halkası gibi ayrıntıları, kullanıcıya pratikte gerçek bir konfor ve kalite farkı yaşatıyor.
Canon’un önümüzdeki yıllar için planladığı yeni lenslerin tamamı RF sistemi için çıkacak. Bu da RF yuvasının Canon kullanıcıları için uzun vadeli bir yatırım olduğunun en açık işareti.
3. RF ve EF Arasındaki Teknik Farklar
Canon EF ve RF sistemlerini asıl farklı kılan nokta, sensörle lens arasındaki mesafedir. EF sistemde bu mesafe yaklaşık 44 milimetredir; aynalı yapıda olduğu için bu boşluk aynaya yer açmak zorundadır. Bu da optik tasarımda bazı kısıtlamalar getirir, özellikle geniş açı veya büyük diyafram açıklığı gereken lenslerde bu durum kendini gösterir. RF sistemde ise mesafe 20 milimetreye iner. Bu sayede lensler sensöre daha yakın yerleşir, daha kompakt, daha keskin ve köşe netliği daha iyi lensler üretmek mümkün hale gelir.
Adaptör konusu bu ayrımın pratiğe yansıyan boyutudur. EF lenslerin RF gövdelerde kullanılabilmesi, adaptör teknolojisinin ne kadar kusursuz olduğuna bağlıdır. Canon’un kendi adaptörleri, genelde netleme hızında ve iletişimde bir sorun yaratmaz. Ancak eski EF lenslerde motor sesi veya netleme kararsızlığı nadiren de olsa görülebilir. Video içerik üreticileri için bu detay önemlidir çünkü sessiz çalışan STM motorlu RF lensler, adaptörle kullanılan eski EF USM motorlara göre sessizlikte bariz üstünlük sağlar.
Ağırlık konusu çoğu kullanıcının merak ettiği bir başka detaydır. RF lensler genelde daha kompakt tasarlansa da bu, her modelin hafif olacağı anlamına gelmez. Bazı üst segment RF lenslerde optik kaliteyi artırmak için büyük ve ağır tasarım tercih edilir. Örneğin RF 85mm f/1.2, EF muadilinden biraz daha ağırdır. Ancak sunduğu ekstra netlik, çoğu profesyonelin bu ağırlığı göze almasına değer.
4. Kimler Hangisini Kullanmalı?
Canon kullanıcılarının çoğu, yeni bir gövde alırken ellerindeki eski lensleri de kullanmak ister. Bu tamamen mantıklı bir beklentidir. Örneğin yeni başlayan biri için ikinci el bir EF 50mm f/1.8, hâlâ mükemmel bir giriş seviyesi portre lensidir. Sıfır bir RF 50mm f/1.8 almak yerine, uygun fiyatlı bir EF lens ve adaptör kombinasyonu, toplamda ciddi tasarruf sağlar.
Yarı profesyonel kullanıcılar genelde hibrit bir geçiş tercih eder. EOS R6 Mark II, R7 veya R10 gibi gövdelerle birlikte bir iki RF lens alıp geri kalan eski EF koleksiyonunu adaptörle kullanmak en akılcı çözümdür. Böylece yeni gövdenin otofokus, sensör sabitleme ve hızlı iletişim avantajı, RF lensle tam verimle kullanılırken eski lensler de boşa gitmez.
Profesyoneller için durum daha nettir. Eğer işiniz fotoğraf veya video prodüksiyonu ise ve yeni bir gövde kullanıyorsanız, RF lens yatırımı uzun vadede daha mantıklıdır. Özellikle düğün, belgesel veya reklam çekimlerinde RF lenslerin sunduğu sessizlik, netleme doğruluğu ve optik üstünlük gözle görülür fark yaratır.
Telefoto gibi özel alanlarda EF lensler hâlâ güçlü bir seçenektir. Pek çok profesyonel, RF gövdelerde EF 70-200mm f/2.8 gibi hızlı tele lensleri kullanmaya devam eder. Çünkü bu lenslerin optik kalitesi hâlâ üst düzeydir ve yeni RF tele lensler fiyat olarak genelde daha yüksektir.
5. Kısa Vadede Uyum, Uzun Vadede Doğru Seçim
Canon, yeni lens tasarımlarını artık tamamen RF sistemine yönlendirmiş durumda. EF sistemi tamamen bitmiş değil, bazı popüler modeller üretilmeye devam edecek ama yepyeni EF lensler görmek artık pek mümkün olmayacak. İkinci el EF lens pazarı uzun bir süre daha canlı kalacaktır. Ancak önümüzdeki 5-10 yılda Canon’un tüm yeni gövdeleri RF yuvasına göre tasarlanacağı için, kullanıcıların yavaş yavaş RF lenslere yönelmesi uzun vadede en mantıklı tercih olur.
Bu geçişi aceleye getirmek yerine adım adım yapmak en sağlıklısıdır. Mevcut EF lenslerinizi adaptörle kullanarak değerlendirebilir, ihtiyaç duydukça kritik prime veya zoom lenslerde RF modellere geçebilirsiniz. Böylece elinizdeki eski ekipman boşa gitmez, aynı zamanda yeni teknolojinin avantajlarından da geri kalmazsınız.
6. Sık Sorulanlar
EF lensler RF gövdelerde tam performans verir mi?
Genelde evet. Canon’un kendi adaptörü kullanıldığında otofokus, diyafram ve görüntü sabitleme sistemi sorunsuz çalışır. Eski bazı lenslerde netleme motoru biraz yavaş olabilir ama çoğu kullanıcı için bu fark belirleyici değildir.
EF-S lensler RF full frame gövdelerde kullanılabilir mi?
Teknik olarak takılır, ama bu durumda gövde otomatik olarak crop moduna geçer. Bu nedenle EF-S lensleri APS-C RF gövdelerde kullanmak daha mantıklıdır.
Üçüncü parti adaptör almak mantıklı mı?
Piyasada daha uygun fiyatlı adaptörler bulunuyor. Ancak uzun vadede net uyum ve sorunsuz kullanım için Canon’un orijinal adaptörleri tercih edilir. Üçüncü parti adaptörlerde netleme hızı veya bağlantı kararlılığı bazen değişken olabiliyor.
RF lensler EF gövdelerde kullanılabilir mi?
Hayır. RF mount sadece RF gövdelerle uyumludur. Tersine çalışan bir adaptör yoktur.
EF lens koleksiyonunu satmalı mıyım?
Hemen satmanıza gerek yok. Uyumlu bir adaptörle eski EF lenslerinizi RF gövdelerde uzun süre kullanabilirsiniz. Zaman içinde ihtiyaca göre bazı lensleri RF muadilleriyle değiştirmek, en risksiz ve mantıklı geçiş olur.
Sonuç
Canon kullanıcıları için EF ve RF arasında seçim yapmak sadece teknik bir karar değildir; bu tercih, fotoğrafçılık planlarınızı ve geleceğe bakışınızı da şekillendirir. Eğer mevcut gövde ve lensleriniz işinizi sorunsuz görüyorsa aceleyle değişiklik yapmaya gerek yoktur. Eğer aynasız bir gövde kullanıyorsanız, RF lenslere geçmek uzun vadede daha mantıklı bir yatırım olur.


